
Vatandaşlardan Eyleme Tepki: “Yeter, İftara Geç Kaldık!”
Üniversite öğrencilerinin düzenlediği protesto sırasında trafikte mahsur kalan vatandaşlar, “Yeter, iftara geç kaldık!” diyerek duruma tepki gösterdi. Polis ekipleri, tansiyonun yükselmesi üzerine vatandaşları bölgeden uzaklaştırdı.
Ülkenin dört bir yanında üniversite öğrencileri, yaşanan hukuksuzluk ve eşitsizliğe karşı mücadele ediyor. 19 Mart günü üniversite öğrencileri, barikatları yıkarak yolları açtı. "İki gündür barikatları yıkıyoruz, artık dayanacak gücümüz kalmadı. TOMA ile su sıktılar ama biz hâlâ mücadelemizden vazgeçmedik, geri adım atmıyoruz. Biz mücadele edersek kazanırız. Bize desteğe gelen emek ve demokrasi güçleri gözaltında. Bu faşizan saldırılara karşı susmuyor, korkmuyor, geri durmuyoruz. Sokaklar bizim, yasaklar onların. Bu adaletsizlik ve eşitsizlik bitene kadar mücadele etmeye devam edeceğiz."
“Geleceğimiz Tehdit Altında”
Kanko: "Umuttepe'ye maalesef biraz geç geldik ama dün bariyerleri yıktık, bugün de yıktık, buradayız. Ülkesini, demokrasisini, geleceğini, adaletini seven tüm arkadaşlar burada. Bugüne kadar bunların tehdit altında olduğunu biliyorduk ama 19 Mart'ta geliştirilen operasyonla artık geleceğimiz tehlike altına alındı. Diploması olmayanlar, diploması olanları gözaltına aldı. Savcısını, polisini, rektörünü önümüze bariyer olarak diktiler. Biz bunu kabul ediyor muyuz? Geçer miyiz? 35 yıl önce alınmış bir diploma nedeniyle 28-29 kişinin diplomasını iptal ettiler. Burada hedef İmamoğlu’dur. İmamoğlu, 13. Cumhurbaşkanımız olacaktı ama bunu hazmedemeyip içeri attılar. Büyük kelimesini kim yönetiyor? Bin defa müfettiş yollamadınız mı? İşte bu dayanılmaz Ekrem ağrısıdır. Atatürk'ün Gençliğe Hitabesi'nde söylediği gibi: 'Hükümeti yönetenler gaflet ve ihanet içinde olabilir' demişti. Maalesef bu hükümet döneminde Gençliğe Hitabe gerçek olmuştur. 35 yıl önce alınmış bir diplomayı, bir takım kılıflar uydurarak iptal ediyorlar. Kurtuluş yok tek başına, 23 Mart'ta sandık başına."
Bugün saat 18.00’de bir yürüyüşe başlayıp hep birlikte mücadele örneği gösterdik. TOMA bize gaz sıktı, çevik kuvvet üzerimize geldi. Biz yine pes etmedik. Bu barikatı yarın da, sonraki gün de aşacağız. Ekrem Başkan yalnız değildir, diğer başkanlar yalnız değildir. Bugün burada dünden daha kalabalığız, yarın dünden daha kalabalık olacağız.
“Bu Sadece İmamoğlu Meselesi Değil”
Gökçe: "Bu sadece İmamoğlu meselesi değil, bu bir hak ve adalet mücadelesidir. Bu ekmek davası, cezaevine atılan gazetecilerin, hakkı yenmiş emeklilerin davasıdır. Düne kadar halkın iradesine inananlar, bugün sandıktan çıkamayacaklarını anlayınca başka yollara başvurdular. Unutmayalım ki diktatörlerin en çok korktuğu şey sandık değil, meydanlardır. Biz bugün sandıkta değil, meydanda olacağız. Sandıkta yenemeyeceğini anlayanlar, yargı eliyle siyaseti değiştirmeye başladılar. Oyumuzu kullanıp 13. Cumhurbaşkanını belirledikten sonra var gücümüzle çalışacağız. Aydınlık günler çok yakındır."
Ahmet Salık: "Ramazan günü oruçlarını açıp koşa koşa demokrasi nöbetine gelen değerli yol arkadaşlarımız… Milletin gönlünden ve gözünden düşmüş olan iktidar, 31 Mart seçimlerinde yenilgiye uğrayacağını anlayınca belediyemize vergi yoluyla el koymaya başladı. Bu hukuk dışı uygulamalar bizi, üçüncü dünya ülkelerinde bile görmediğimiz muamelelerle karşı karşıya bırakmaktadır. Laik kalacağız ve her zaman öyle kalmaya devam edeceğiz. Şu an bir kaosun içindeyiz ama enseyi karartmayıp umutsuz olmayacağız. Dünyanın kendisi bile bir kaos sonrası oluşmuştur. Birbirimize daha çok sarılıp, daha çok mücadele edeceğiz. İmamoğlu’nun ve diğer belediye başkanlarımızın hakkını, hukukunu hep birlikte arayacağız. Başınızı dik tutun arkadaşlar, bizim belediye başkanlarımızın başımızı eğdirecek hiçbir şey yapmadılar." Gençlik Kolları Genel Başkan Yardımcısı Özlem İnal: "Polis koridorlarını açtık ve buradayız. Bir lafımız vardı: Devir hiçbir zaman 1919’dan daha kötü değil. Bugün yine tüm barikatları açacağız, yaracağız. Sonraki gün yine tüm gençler burada olacak. İktidarı gençler getirecek. Yarın yine burada olacağız."
Emek Platformu adına Umutcan Tarcan: "Bugün sarayın zorba barikatlarını başına yıkan, memleketi saray barikatlarına teslim etmeyen arkadaşlar, işleriyle birlikte omuz omuza direnmeye devam edeceğiz. Bu karanlığı, birleşik mücadelemizle yıkacağız. Bu bir seçim mücadelesi değil, kadınların özgürlük mücadelesidir, halkın özgürlük mücadelesidir, bu ülkedeki gençlerin ve kadınların demokrasi mücadelesidir. Emek ve demokrasi güçleri adına söz veriyoruz: Nasıl ki saltanatlar yıkıldıysa, birleşik mücadelemizle bu iktidarı da yıkacağız. Sonrasında defolup gidecekler."
CHP İl Başkanı: ‘Mücadeleye Devam Edeceğiz’
CHP İl Başkanı Bülent Sarı: "Özgürlük, demokrasi için; cumhuriyetin yılmaz neferleri merhaba! Umudumuza omuz verin yol arkadaşlarım, merhaba! Bu sabah 08.30’da çalan telefonumla uyandım. Karşımdaki beyefendi öfkeli bir sesle ‘Günaydın demek isterdim. Önüne ekmek götürmek için emek veren bir babayım, bunu bil yeter.’ dedi. CHP üyesi değilim, oy da vermedim ama pazar günü kurulacak sandıkta oy vermeye gideceğim. Şayet Ekrem İmamoğlu tutuklanır, siyasi yasaklı duruma gelir ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne kayyum atanırsa, kapı kapı dolaşıp bir kişi bile olsa ikna etmeye çalışacağım. Bu sokakları doldurmamız, evlatlarına aydınlık yarınlar bırakmak isteyen sokaktır, vatandır, millettir. Buradan bir kez daha haykırıyoruz: Bir kişinin hırsına ve baskılarına boyun eğmeyeceğiz!"
Protestolar sırasında 15 kişinin gözaltına alındığı öğrenilirken, öğrenciler ve emek platformları mücadeleye devam edeceklerini belirtti. Gözler, yarın gerçekleşecek yürüyüşe çevrildi.