VEBAL BÜYÜK

13 Mayıs 2023 15:03
Ülkemiz olağanüstü günler yaşıyor.Bugünler geçer, normale döneriz diye bir beklentimiz de yok. Çünkü ülkemizin yapacağı seçim sadece bizi değil, dünyayı da ciddi anlamda etkileyecek. Dış basının ilgisi, yazılanlar, sınırları zorlayan manşetler bunun göstergesi. Hatta “Türkiye’nin seçimi 2023’ün dünyadaki en önemli seçimi olacak” beyanları.

Sahaya inen adayların söylemlerine şöyle bir bakıp, ileriye doğru bazılarını yorumlayalım. Kafkaslar ile ilgili bugünkü politikadan memnun olmayıp bunu değiştireceğini söyleyen aday kazanırsa Azerbaycan-Ermenistan meselesi ne olur, Karabağ’da nasıl gelişmeler yaşanır. Irak’tan ve Suriye’den askerimizi çekersek bu ülkeler toprak bütünlüğünü koruyabilirler mi? Eğer böyle bir gelişme olursa Türkiye’nin doğu ve güneyi daha güvenli mi olur? Terör azalır mı? Yoksa daha da azar mı? Kıbrıs’tan asker çekersek Doğu Akdeniz’deki çıkarlarımız daha iyi mi korunur, yoksa kaybeder miyiz? Kıbrıs Türkü ve çok ciddi bedeller ödediğimiz Kıbrıs davasını kaybeder miyiz? Libya’dan çekilirsek, Libya emperyalistlerin kontrolüne geçer, parçalanır, sömürülür, bizde imzaladığımız anlaşmanın kayıplarını yaşar mıyız? Yunanistan ve onunla beraber hareket eden devletler bizi çevreleme politikalarına geri döner mi? Ege’ de haklarımızı koruyabilir miyiz? Yoksa AB’nin talimatları doğrultusunda ciddi zemin mi kaybederiz? Balkanlarda yakaladığımız etkin konumumuzu korumaya devam edebilir miyiz? Nato ve AB’nin  dediklerini yapıp Rusya’ya tavır aldığımızda acaba Karadeniz’deki konumumuz ne olur? Belki Ukrayna gibi bizi de Rusya’nın karşısına mı dikerler? 1700 lerin başında Baltık Denizine çıkmak için İsveç ile kapışan Rusya’yı nasıl Baltık Denizinden uzaklaştırıp  Karadeniz’de bizim başımıza musallat ettilerse, aynısı yine başımıza gelir mi? Bu Osmanlının çöküşüne ciddi anlamda katkı yapmıştı. Şimdi de İsveç’in Nato’ya alınmasına yalakalık adına evet deyip  aynı olumsuzlukları yaşar mıyız? Orta Kuşak Yol Projesi ne olur? Silah sanayisinde yakaladığımız ivmeyi “dokunacağız” ile daha ileriye mi götürürüz? Sağlıkta şehir hastanelerine karşı çıkarak daha iyi sosyal devlet mi oluruz? 300 milyar dış borç alıp IMF ye ya da tefecilere teslim olursak ekonomimiz daha mı iyi olur? Bunun karşılığında ne vadediyoruz… Malum batı para olunca babasını tanımaz. Bu politikaların sonunda alt ve orta gelir gruplarının  durumu bugünden daha mı iyi olur? Yoksa şikayetlendiğimiz bu günleri mum  ile arar mıyız? İntikam alacaklarını söyleyen bazı kesimlerin önü açılırsa ülkenin sosyal barışı bugünden daha mı iyi olur? Yapılan yollar, köprüler, fabrikalar, geliştirilen teknolojiler, artan ihracat artan saygınlık  daha mı iyi olur? Başta yerli araba, motor, helikopter, uçak, madencilik faaliyetleri, doğalgaz sondajları, petrol aramaları bugünden daha mı iyi olur yoksa…. Kentsel dönüşüme karşı çıkanlarla depreme daha mı iyi hazırlanırız? Bu sorduklarım ülkemiz ile alakalı birkaç soru, bunun sayısını arttırmak mümkün.

Peki ülkemizde bunlardan geri dönüş olur, içeri kapanır,iddialarından vazgeçerek batının “aferinlerini”  alacak şeyleri yapan “uslu çocuk”  olursak Asya’dan Afrika’ya, Amerika’ya mazlum milletler daha mı iyi olur, bize umut bağlayanlar ne yapar? Küresel dengelerin yeniden kurulduğu bu yüzyılda halimiz ne olur? Bütünlüğümüzü koruyabilir miyiz?

Bizim tercihimiz sadece bizi değil, Türk Dünyasını, İslam Dünyasını ve tüm insanlığı ilgilendiriyor. Velhasıl vebal büyük… Yahya Kemal’in bir dörtlüğü ile bitirelim;

“Şu kopan fırtına Türk Ordusunundur Ya Rabbi,

Senin uğrunda ölen ordu budur Ya Rabbi,

Ta ki yükselsin ezanlar müeyyed namın,

Galib et, çünkü bu son ordusudur İslam’ın.”

YAZARIN DİĞER YAZILARI

Yazarın tüm yazıları
sedat menteş
Kocaeli Beyaz Eşya Servisi
Gönül Otomotiv
X