Bu soğukta salona mı gidilir?

Havalar bunaltıcı, zaten olduğum yerde terliyorum.

Daha zamanı var.

Hele bir işlerimi yoluna koyayım.

 Zamanım yok

Üşeniyorum, ihtiyacım var da o ağırlıkları kaldırmadan yapmanın yolu yok mu?

Artık bizden geçti.

Benim yapacağım bir şey değil…

Bu mazeret sahipleri aramızda, belki de bunlardan biri sizsiniz.

Her şeyin bir bedeli vardır. Sağlıklı olmanın bedeli doğru beslenme ve gerektiği kadar spor.

Mazeret sahibi olmanın, tembellik yapmanın bedeli de erken yaşlanma( fiziken), kas kaybı, eklem rahatsızlıkları, sizi fıtık eden fıtık ve bu kişide yer çekimi var diyen sarkmış deri…

Bunlar gördükleriniz ya içerde dönen filmler… Her biri kendi lisanında başlar

 Böbreğin ben süzmem kendim süzüldüm…

 Kalp, çok yoruldum, atasım yok…

Karaciğerin hangi birini sentez edeyim…

Beynin ben biraz önce ne düşünmüştüm

Bacakların hiç gidesim yok..

Akciğerin iki nefes verin

Feryatları duyan için kulakları sağır eder de kulaklarda duymaz, gözlerde görmez…

Hani bir söz vardır zamanında yediğin hurmalar gün gelir meyve verir (!)

 Zamanında ihmal ettiğin vücudunu da doktorlar dinler, hemşireler acıdı mı der, eczacılar sever…

İlaçı bir hastalıktan muzdarip isek kullanırız.  Mutlaka ilaç ile buluştuğumuz anlar olacaktır. Fakat bizi ilaca iten sebepleri de biz kendimiz ortaya koyarız. Hurma misali vücuduna bakmazsan ,kendini ihmal edersen, yok her sabah aynadayım körlüğünden çıkmazsan kutu kutu haplar seni haklar..

İlaçlar bir hastalığına şifa olur iken vücudunu da tahrip eder. O yüzden yapman gereken kendine gelmen ve ey tembel kalk ve değer ver demen… Bunu diyorsan bir sonraki yazımızda fitness nedir ve faydaları nelerdir. Bunları konuşacağız. Var mısınız ?….

Not: bir önceki yazımda noktalama işaretlerini koymadan yazmışım. İlkyazı heyecanı ile durasım yoktu. İnşallah düzeltmişizdir.