Neden Hep Aynı Bölge?
Kocaeli’nin doğal cenneti,
Kocaeli’nin en çok ve yoğun tarım yapılan tek ilçesi,
Mavi Bayraklı plajlarıyla tatilcilerin gözdesi,
Bunun yanında;
Cezaevi,
Köpek Çiftliği,
Taş Ocakları,
GIDA Organize Sanayi,
Yıllardır bitmeyen yolu…
Yukarıda yazdıklarımı okuduğunuzda aklınıza ilk gelen ilçe?
Kandıra!
Evet, şimdi sıra, “Biyokurutma Teknolojisi Entegre Tesisi”nde
Kandıra aslında coğrafi konumu itibariyle, kötü kaderini yaşıyor.
Güzelliğinin yanı sıra; boş arazileriyle, ormanlarıyla, betonlaşmamış olmasının kaderini yaşıyor.
*****
Öncelikle yazıma başlamadan belirtmek isterim ki,
GIDA Organize Sanayi bölgesine yapılacak fabrikalar neyse,
Biyokurutma Teknolojisi Entegre Tesisi’de odur.
Ne alakası var diye düşünüyor olabilirsiniz.
GIDA Organize Sanayi içerisine kurulacak tesisler için ne dediler?
Bacasız, kokusuz, sadece gıda üzerine üretim yapan fabrikalar olacak.
Yani tükettiğimiz gıdanın başlangıç noktası haline gelecek.
Aynı şekilde “Biyokurutma Teknolojisi Entegre Tesisi için de bacasız, kokusuz diyorlar.
Yapısı itibarıyla, Ülker nasıl bir tesis kuruyorsa,
Büyükşehir’de aynı mimariye, özelliğe sahip bir tesis yapıyor.
Fabrika tarzı yani...
Tabelasını görmeseniz,
içerisinde çöp ile ilgili bir işlemin yapıldığını anlamanız çok zor olacak.
Toprağımızı, suyumuzu kirleteceksiniz, tarımı bitireceksiniz, çirkin görüntü oluşturacaksınız, çöplük yapacaksınız ve İzaydaş’ı buraya getireceksiniz diyenler rahat olsun.
Asla böyle bir şey değil.
Evsel atıkların son durağı.
Benim tesis ile alakalı endişelerim ve şüphelerim yok.
Son teknolojik donatılar ve planlamalar ile tüm zarar ve olumsuzluklar ortadan kaldırılmış.
Kurutma yapılacak evsel atıkların taşınacağı araçlar bile özel tasarlanmış.
Bu anlamda yapıyı eleştirmek sadece ve sadece ‘İSTEMEZUK’ zihniyeti doğurur.
Bakıldığında, adının ve içeriğinin çöp olması ve bu tarz projelerin hep aynı bölgeye yapılması dışında hiçbir olumsuzluk yok.
Günümüz teknolojisinde ve kanunlarında artık bu işler istense de gelişi güzel yapılamaz.
Ayrıca Kocaeli geneli tüm ilçelerde İzaydaş'a bağlı atık faaliyeti yürüten tesisler bulunmakta.
Kandıra'ya yapılmak istenilen Biyokurutma Teknolojisi Entegre Tesisi'de bu faaliyetlerden biri.
Dün yapılan basın açıklamasında kesin ve kesin verilen beyhanlar şu şekilde;
Çevre Kirliliği Oluşmayacak!
Çöp Fabrikası Kurulmuyor!
Koku ve Toz Olmayacak!
Orman Yok Edilmeyecek!
Ağaçlar Kesilmeyecek!
İZAYDAŞ Bu Bölgeye Taşınmıyor!
GIDA OSB’ye Bir Etkisi Yok!
Atık Su olmayacak!
Tarım Alanlarına Zararı Olmayacak!
Tesis Kandıra Yolundan Gözükmeyecek!
İş-İstihdam konusunda bölge halkına katkısı olacak…
*****
Ben Kandıralı ve o bölgeli bir vatandaş olarak, direk asıl meseleye yoğunlaşacağım.
Dün Büyükşehir Genel Sekreter Yardımcısı Gökmen Mengüç ve Çevre Koruma ve Kontrol Daire Başkanı Mesut Önem’in bilgilendirme toplantısında ben de yer aldım.
Toplantının ardından, yaptığım görüşmelerde eşime dostuma tesisi anlatmaya çalıştım.
Kimsenin umurunda da olmadı açıkçası.
Buradan da asıl meselenin başka sebepleri de içinde barındırdığı gerçeği ortaya çıkıyor.
1.si yer.
Lokasyon olarak mantıklı ve tasarruflu olabilir.
Büyüklüğü bakımından, projeye uygun ve müsait olabilir.
Ama bölge insanı için yanlış bir yer.
Kim ne derse nesin, yer olarak seçilen bölge yanlış bir bölge.
Neden mi?
O bölge, Cezaevi, Köpek Çiftliği, Taş Ocakları, GIDA Organize Sanayi, yıllardır bitmeyen yolun en çok çilesini çekmiş ve çekecek olan insanların bölgesi.
Bu saydıklarımın bulunduğu bölge.
Yani insanlarda öten gelen bir enerji birikmesi var.
Şimdi yine aynı bölgeye, aynı insanlara, Biyokurutma Teknolojisi Entegre Tesisi diye bir yapı yapacağız deniliyor.
İnsanlar haliyle soruyor! Neden hep aynı bölge?
Yapılan bu tesisler, zamanla büyümeye ve başka başka yapıları da beraberinde getirecek.
İnsanımız haliyle endişeli…
GIDA Organize Sanayi bölgesi çevresinde makinecilerin dönüm dönüm arazi topladığı iddia ediliyor.
İleriye dönük makine sanayinin bu bölgeye gelmeyeceğinin garantisini kim verebilir?
Kimse veremez!
Yani Kandıra’nın artık sanayi bölgesi var.
Caaanım arazilerimiz, gitti…
Bölge İnsanı yıllardır yazımın başında olduğu gibi tanımladı hep Kandıra’yı..
Ama yine de vefasızlık etmedi.
İbrahim Karaosmanoğlu’nun köylere yaptığı köy fırınlarıyla övündü bu millet yıllarca.
Ve sırf yıllarca o fırınların hatırına oy verenler oldu.
Hala da kadınlarımız her ekmek yaptığında hayır dualarıyla anıyorlar.
Her seçim o bölgede bulunan insanımız; köyüne döşenen parkenin hatırına, verilen mazot ve gübre desteklerinin hatırına, sandıklardan hep birinci parti çıkarttı AK Parti’yi…
Yılların bu şekilde geçmesine rağmen, en son seçimlerde bile AK Parti’yi Kocaeli genelinde 1.parti yaptı Kandıra.
Bu derece vefalıdır Kandıra insanı.
Kendisine yapılanı da, yapılmayanı da unutmaz.
Keşke o bölgelerde insanımızı onure edecek birkaç proje serpiştirilseydi aralara.
Bölgeye katkısı olacak, ‘Vizyon’ diye tanımlanan ‘birkaç iyi proje yapıldı’ diyebilseydi bu insanlar.
2019 yılından önce başlayan çöp bertaraf tesisi çalışması söz konusu.
Ön alınabilirdi.
İlerisi düşünülerek, gönül alına bilinirdi.
3 köy olarak bakılmamalı bu olaya.
Akrabalık, komşuluk ilişkileri derken bu durumu tümüyle görmeli,
Kandıra olarak bakmalı,
İzmit olarak bakılmalı.
Kocaeli olarak bakmalı…
Dediğim gibi sorun tamamen duygusal.
Bu sebepten, tesis şöyle böyle diye ballandırmanın, ballandırmamın bir anlamı da yok.
Etkisi olmayacak çünkü...
İnanın teknolojik, teknik özellikleri doğa adına içimizi rahatlatsa bile, kabullenmek ...
Birikmiş bir öfke söz konusu.
Alınganlık, kırılganlık söz konusu…
Bu işi tatlıya bağlayacak tek kişi de, Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın’dır.
Yakın, birebir ilişkileri ile o bölgede gönül almalı.
Bu olumsuz hava oluşturan yatırımların yanında,
o bölgenin güzel şeyleri de hak ettiğini göstermeli.
*****
Benim bu yazım;
Atadan kalma bağını bahçesini, tarlasını emlakçılara peşkeş çekip,
Bölgecilik oynayarak ‘toprağıma sahip çıkıyorum’ edasıyla gezen samimiyetsizlere değildir.
Aksiyon peşinde olup, kalbi bölgesi için atmayan boş beleş tenekelere hiç değil.
Benim bu yazım;
Yapılması düşünülen tesis için,
kendisine danışılmayan,
fikri alınmayan,
yok sayıldığını düşünen bölge halkınadır.
Endişe, korku ve panik içine sürüklenen tertemiz insanımızadır.
Ben sizin çocuğunuz olarak bu yazıyı kaleme alıyorum.
Yapılması düşünülen tesis, konum olarak emin olun evime çok yakın…
Siz ne haldeyseniz, emin olun ben de o haldeyim.
Öncelikle, yazdıklarımı iyi anlamanızı rica ediyorum.
Mikserlerin dolduruşuna gelerek,
haklı durumdan haksız duruma düşme tehlikesi ile yüz yüze kalmayalım.
Siz ‘yanımızda bize destek oluyor’ diye düşünürsünüz,
aslında olan onların yaptığı şahsi kuyruk acılarını giderme mücadelesidir..
Mal bulmuş mağribi gibi saldıran,
bu mücadeleyi amacından saptırma gayreti içinde olanlar iyi ayrıt edilmeli.
Bu siyaset üstü bir durum.
Bölge halkı siyasi partilerin rant malzemesine dönüşmemeli.
Bölgemizde bulunan siyasiler de kendi insanını bu duruma düşürerek bu hainliği yapmamalı.
Puslu hava dağıldığında, pişman olacağımız işler ile baş başa kalmayalım.
Biz meramımızı doğru sözlerle anlatmasını iyi biliriz.
Hakkımızı arasını da, korumasını da…
Biz birbirimize yeteriz aslında.
Bizden gibi gözüken içinize sızan çakallara dikkat etmeliyiz.
Bölge halkı olarak; ne yatırama, ne de kalkınmaya karşı olmadığımızı göstererek,
tesis için belirlenen yerin, kafamıza yatmadığını, içimize sinmediğini iyi anlatmalıyız.
Bu kentte herkes yüz yüze bakıyor.
Haliyle, fikirlerimize katkı sunan da olacak, destekleyen de, bizleri eleştiren de, …
Uhulet ve suhulet ile süreci akılcı adımlarla ilerletmeliyiz.
YAZARIN DİĞER YAZILARI
- Rabia, Hürriyet’in Uykularını Kaçırmış. 01 Kasım 2024 Cuma
- Hürriyet Öncesi İzmit'i hatırlayalım mı? 04 Ekim 2024 Cuma
- ÖLÜMÜNE KUTUPLAŞALIM! 01 Ağustos 2024 Perşembe
- Kandıra Belediyesi Nüfusunun 10 Katı Fazlasına Hizme Veriyor 01 Ağustos 2024 Perşembe
- Fındık üreticisi kimsesiz,çaresiz... 30 Temmuz 2024 Salı
- BÜYÜKAKIN'DAN SOĞUK DUŞ 16 Temmuz 2024 Salı
- Bu güç, kazandırmaya yetmediyse, kaybettirmeye yetmiştir 31 Mayıs 2024 Cuma
- Ülke çapında kısırlaştırma kampanyası başlatalım... 28 Mayıs 2024 Salı
- Gelin Bu Çağrıya Kulak Verin ! 27 Mayıs 2024 Pazartesi
- Hürriyet'in amacı Büyükakın’ın muhatabı haline gelmek 29 Nisan 2024 Pazartesi