Anahtar Parti’den “İklim Kanunu Tasarısı”na Tepki: “Dayatmalarla Değil, Ortak Akılla İlerlenmeli”

Anahtar Parti Genel Başkanı Yavuz Ağıralioğlu, 8 Nisan 2025 tarihinde TBMM Genel Kurulu gündemine alınması planlanan “İklim Kanunu Tasarısı'na ilişkin değerlendirmelerini kamuoyuyla paylaştı. Söz konusu görüş ve öneriler, TBMM’de grubu bulunan AK Parti, CHP, MHP, İYİ Parti ve Yeni Yol grup başkanlıklarına da yazılı olarak iletildi.

Genel Başkan Ağıralioğlu’nun imzasıyla yayımlanan açıklamada, tasarının hem içeriğinde yer alan muğlak düzenlemeler hem de öngördüğü yapısal dönüşüm nedeniyle ciddi toplumsal, ekonomik ve stratejik riskler barındırdığı vurgulandı.

“Tarım ve hayvancılık zarar görür”

Açıklamada tasarının özellikle tarım ve hayvancılık sektörlerini doğrudan etkileyebilecek hükümler içerdiğine dikkat çekilerek, metan gazı salımı gerekçesiyle hayvancılığın sınırlandırılmasının kırsal üreticiler üzerinde baskı yaratacağı belirtildi. “Bu yaklaşım yerli üretimin küçülmesine, kırsal nüfusun ekonomik olarak daha da kırılgan hale gelmesine neden olacaktır” denildi.

Tasarıda yer alan “sertifikalı ürün” uygulaması ve “iklim değişikliğine dirençli ürünlerin yetiştirilmesi” gibi ifadelerin, çiftçilerin üretim tercihine müdahale anlamı taşıdığı kaydedilirken, küçük üreticilerin geleneksel yöntemlerle sürdürülebilir üretim yapmasının zorlaşacağı belirtildi.

Enerji, ulaşım ve sosyal etkiler de eleştirildi

Açıklamada enerji, sanayi ve ulaşım gibi stratejik öneme sahip sektörlere getirilen emisyon azaltım yükümlülüklerinin üretim kapasitelerini sınırlandırabileceği ifade edildi. Ayrıca Türkiye’nin enerji ve gıda gibi stratejik alanlardaki dışa bağımlılığının artabileceği uyarısında bulunuldu.

Tasarıya yönelik sosyal etkilerin de altı çizilirken, özellikle kırsal bölgelerde yaşayan vatandaşların günlük yaşamını zorlaştıracak hükümler içerdiği belirtildi. Elektrikli araç geçişi ve enerji kullanımıyla ilgili yeterli altyapı kurulmadan getirilecek düzenlemelerin doğrudan mağduriyet yaratabileceği ifade edildi.

3 maddelik çağrı

Anahtar Parti açıklamasında şu üç talep kamuoyuyla paylaşıldı:

1. Tasarının geri çekilerek, yeniden ve geniş katılımla hazırlanması,

2. Yerli üretici, çiftçi ve sanayicinin görüşlerinin alınması,

3. Türkiye’nin ekonomik bağımsızlığı, enerji güvenliği ve sosyal dengeleriyle uyumlu, milli çıkarları esas alan bir iklim politikası çerçevesi oluşturulması.

Açıklamasını “İklim değişikliği ile mücadele ulusal bir zorunluluktur. Ancak bu mücadele, dayatmalarla değil; Türkiye Cumhuriyeti’nin kendi toplumsal, ekonomik ve stratejik öncelikleri doğrultusunda, tam egemenlik ilkesi gözetilerek yürütülmelidir” sözleriyle tamamlayan Ağıralioğlu, kamuoyunun takdirine sunduklarını belirtti.