
Kocaeli'ye Müjde Adalet Sarayı’nın ihalesi Ekim ayında yapılıyor
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Kocaeli’de düzenlenen Yargı ve İş Dünyası Sempozyumu’nda, 104 bin metrekarelik yeni adalet sarayının yapım ihalesinin Ekim ayında gerçekleştirileceğini açıkladı.
KOCAELİ EKONOMİDE Kİ EN ÖNEMLİ İL
Yargı Sempozyumu'nda önemli sorunların masaya yatırılacağını ve buradan çıkacak sonuçların sorunların ortadan kaldırılmasına yönelik önemli katkılar vereceğini belirten Bakan Tunç, “Kocaeli, ülke ekonomisinde tartışmasız bir ilimiz. Bu sempozyumun Kocaeli’de yapılması çok önemli. Türk ticaretinin ve sanayisinin kalbi Kocaeli’de atmaya devam ediyor. İnovasyon ve teknoloji alanında önemli firmalar da Kocaeli’de yerini almaya başladı. Bu başarıda yaşayan insanlar ve iş insanlarının büyük payı var. Sadece sermayenizi değil, aklınızı, vizyonunuzu, ülkenize olan inancınızı ortaya koyuyorsunuz.
EKİM AYINDA İHALE KESİNLEŞECEK
Ben de işçi avukatlığı yaptım. Ama yargının en hakkaniyetli şekilde kararları verdiğine inanıyorum. Yargı her zaman dezavantajlı insanları önemsiyor. Elbette adliye binası sıkıntısı var. 104 bin metrekarelik bir binanın proje çalışması devam ediyor. Ekim ayında yapım ihalesini yetiştireceğiz. Kocaeli, bir adalet sarayını çoktan hak ediyor. Büyükşehir Belediyesi, milletvekillerimizle birlikte çalışıyoruz. Bakanlığa atandığım ilk zamanlarda Büyükşehir Belediye Başkanımız ve milletvekillerimiz bana gelerek durumu anlattı. İnşallah en kısa zamanda bir adalet binası yapacağız” dedi.
“Geciken Adalet, Adalet Değildir! Türkiye Yargısıyla Hesap Soruyor"
Adalet Bakanı Tunç, Türkiye’nin demokratik bir hukuk devleti olduğunu vurgulayarak, uluslararası endeksler ve basın özgürlüğü eleştirilerine sert yanıt verdi. Yargı bağımsızlığını ve hukuk güvenliğini savundu, muhalefetin boykot çağrılarını ise ülke ekonomisine zarar vermekle eleştirdi.
Bir Problem Mi Var Diyenlere Karşı Karşıyayız
Türkiye Cumhuriyeti demokratik bir hukuk devleti dediğimde itiraz edenler oluyor. Adalet Bakanı neden bunu tekrar ediyor, bir problem mi var diyenlere karşı karşıyayız. Hukuk güvenliği endeksli masa başında oturmuş, ülkemizi ve hukuk devletimizi karalamaya yönelik maalesef olumsuz endeksler var. Masa başında düzenlenmiş, herhangi objektif kritere dayanmayan.
Türkiye Basın Özgürlüğünün Önünde Değildir
Ülkemizde basın özgürlüğü... Son bir yılda İsrail 200’den fazla gazeteciyi öldürmüş. Nasıl Türkiye basın özgürlüğünün önünde olabilir? Bu mümkün mü? Kara propagandalarına yönelik bir takım çalışmalar var. Bunu da söylemek durumundayız. Türkiye hukuk bağımsızlığı konusunda en önemli ülkelerden biridir.
Hakkı Hukuku Koruyan Bir Yargı Devleti
Evet, yargı tarihinde istemediğimiz özellikle yargının; 27 Mayıs yargısı bu ülkenin başkanını, bakanlarını darağacına gönderen bir hukuk sistemi. 28 Şubat yargısı darbecileri savunan, milletin hakkını hukukunu savunmayan bir yargı sistemi. Bugün, yargı sistemine saygı duyan, 15 Temmuz’da sokaklara çıkarken mücadele ederken bunlara sebep olanlara hesap soran, insan haklarını savunan, hakkı hukuku koruyan bir yargı örneği olmuştur. Hukuk güvenliği olmasa ülkemizde şu kadar yabancı yatırım var dedik. Bu yabancı yatırımcı Türkiye’ye gelebilir miydi?
Hukukla Adaleti alt Başlı Götüren Bir Ülkeyiz
Özellikle ülkemizde muhalefetin söylediği; "Hukuk güvenliği yok, ey yatırımcı buraya gelmeyin" demek ülkenin menfaatine değil, yatırımcının menfaatine değildir. Biz hukukla adaleti alt başlı götüren bir ülkeyiz. Cumhurbaşkanımızın öncülüğünde bunu başarıyoruz. Bugün yargı ve iş dünyası bir araya geldi.
Haksız, Hukuksuz ve Ülke Ekonomisine Zararlı
Ayrıca son günlerde muhalefet tarafından yapılan boykot çağrılarının Türkiye Cumhuriyeti açısından haksız, hukuksuz ve ülke ekonomisine zararlı olduğu vurgulandı. Geciken adalet adalet değildir.