Mesut Şahin'in kaleminden... 12 İLÇE BELEDİYESİ VE BÜYÜKŞEHİR'DEN RİCA EDİYORUM

07 Şubat 2023 11:49
Depreme 99’dan beri bir türlü hazırlanamadık…

Ülkemiz dünyanın en aktif tektonik kuşaklarından olan Alp-Himalaya Deprem kuşağı üzerinde bulunuyor; ülkemizin sınırları içerisinden 2 önemli fay olan Kuzey Anadolu Fayı ve Doğu Anadolu Fayı geçmekte.

Ülkemizde 24 kentimizin, 110 ilçemizin, 500’ü aşkın mahallemizin, 5,5 ve üzeri büyüklükte deprem üreten fay zonları üzerinde yer alıyor.Bu fayların sakınım bandı üzerinde 100 bine yakın bina bulunduğu ve bir milyona yakın insanımızın da bu binalarda yaşadığı söyleniyor.

Bu yüzden vatandaşlarımızın büyük riskler altında kaldığı görülüyor.

1999 Gölcük Depremi 7.4 büyüklüğünde idi; Kahramanmaraş-Pazarcık Depremi Gölcük depreminden daha büyük deprem.

1939'daki 7,9 büyüklüğündeki Erzincan depreminin ardından, son 100 yıldaki en büyük ikinci depremi yaşadık.

Ve biz şanslı kuşak, görmediği kalmayan nesil olarak buna da şahit olduk.

Rabbim tekrarını yaşatmasın…

****

Ülkemizde Kocaeli, Bursa, Balıkesir, Bolu, Sakarya, Manisa, İzmir, Aydın, Muğla, Denizli, Burdur, Kütahya, Eskişehir, Konya, Aksaray, Tokat, Kayseri, Osmaniye, Hatay, Kahramanmaraş, Erzurum, Erzincan, Hakkari ve Bingöl illerimiz diri fay üzerinde

Yaşadığımız şehir Kocaeli, birinci derece deprem bölgesi yani..

Deprem olması sürpriz bir durum değil!

Türkiye'nin birçok yerinde deprem üretme zamanını doldurmuş ve yeterli gerilimi biriktirmiş faylar olduğunu bilmeyen duymayan kalmadı...

Marmara Denizi içinden geçen kuzey koldaki deprem dağılımları ise en son depremlerin 1509 ve 1766 yılında gerçekleştiği, 200–250 yıllık dönüş periyotları olduğu düşünüldüğünde bu alanın bir sismik boşluk olduğu yani kırılma zamanı geldiğini göstermekte.

Burada mutlaka 7’nin üzerinde büyük bir deprem olacak!

Burada olacak büyük bir depremde, Marmara Denizi'ne kıyısı olan tüm iller; İstanbul, Balıkesir, Bursa, Yalova, Çanakkale, Kocaeli, Tekirdağ ağır bir şekilde etkilenecek ve depreme hazırlıksız yakalanılması durumunda da büyük bir kaos yaşanacak.

Aylardır tüm uzmanlar tarafından neredeyse “Türkiye’de büyük bir deprem bekleniyor, özellikle Marmara Bölgesi'nde. Doğu Anadolu fayı ve Ege fayı da kırılmaya başladı" denilerek uyarılar yapılıyor. 

Ama bir türlü siyasi tartışmalar yüzünden tek gerçeğimiz olan depremi gündemimize alamıyoruz.

Koca koca siyasilerin kavgaları yüzünden resmen elimiz, gözümüz, kulağımız, bağlanmış durumda.

Yapılan uyarılara rağmen, “çök, kapan, tutun “ tatbikatları ile üzerimize düşeni yaptığımızı düşünüyoruz.

Her işimizde olduğu gibi ‘dostlar alışverişte görsün’ misali…

Bakın bu kesinlikle önemli!

Hafife almıyorum, ama üzerine düşeni yaptığını düşünenlere de bu yapılan 'deve de kulak' demek istiyorum.

İstanbul’da büyük bir depremin gerçekleşeceğini söylemeyen kalmadı.

Deprem meydana geliyor, ‘bu tahmin etmişti, şu söylemişti’ diyerek keramet aramaya başlıyoruz... 

Ya bu gerçeği sağır sultan bile duydu!

Peki, biz bu gerçeği bilmemize rağmen ne yapıyoruz? Ne yaptık?

Mesela, 99 depreminin merkez üssü olan Kocaeli’nde yaşayan vatandaşlar olarak evimizde deprem çantası bulunduruyor muyuz?

Kendim de dahil olmak üzere maalesef bulundurmuyoruz...

Bulunduranların oranı %1'i geçmez...

Türkiye’de meydana gelen depremlerde gördüğümüz tek gerçek binaların öldürdüğü.

Türkiye'de hala binaların %60'ı kaçak!

Hal böyleyken, kentsel dönüşüm olması gereken hızla ilerlemiyor...

Peki biz, binalarımızın risk analizini yaptırdık mı?

Bu oranda %1 'i geçmez

*Devrilme riski olan dolap, gardırop, kitaplık, büfe ve buzdolabı gibi yüksek eşyalar deprem güvenliğine uygun özel bağlama elemanları ile bulunduğu yere, doğru bir şekilde sabitledik mi?

Dolap kapakları, özel güvenlik kilitleri ile muhafaza edildi mi?

99 depremi gibi bir felaketi yaşamamıza rağmen, başımıza deprem anında ve deprem sonrası neler gelebileceğini bilmemize rağmen, ne kadar hazırız?

Hiç...

12 İlçe Belediyemizden  ve Büyükşehir'den rica etmek istiyorum.

Sorumsuz bir milletiz.

Hediyeyi de severiz…

*Çocuklarımıza Bebek, Araba gibi hediyeler değil!

Deprem çantası hediye edin mesela…

Enkaz altında bir düdüğün ne kadar önemli olduğunu hepimiz gördük.

Her eve bir deprem çantası kampanyası ile bir farkındalık oluşturun.

Bu kentte yaşayan vatandaşlara deprem gerçeğini unutturmayın.

 Deprem için öncelikle hazır olmamız gerekiyor.

Bu kentte yaşayan vatandaşlar olarak her birimizin enkaz altında kalma riski bulunuyor.

Potansiyel depremzedeyiz.

Bu gerçeği kimse inkar edemez.

Deprem kuşağı üzerinde yaşayan insanlar, depremle yaşamayı öğrenmeli ve önlem almalıdır.

Bunun böyle olduğunu görmek için deprem olmasını beklememiz mi gerekiyor?

Tabi ki de hayır…

Deprem meydana gelmeden maalesef yapılacak tüm işleri görmezden geliyoruz.

Meydana gelen deprem sonrası  yapılması gerekenler, eksiklikler su yüzüne çıkıveriyor…

Ülke olarak, depreme 99’dan beri bir türlü hazırlanamadık…

Bu anlamda kurumlarımız üzerlerine düşeni maalesef yapmakta eksik kalıyor.

Yaşanan depremlerde gördük ki! Yardımlar öle hemen gelemiyor…

İlk an itibariyle, ilk müdahaleyi yerinde ve doğru işler yapacak hele gelmeliyiz.

*Öncelikle, bu kentte yaşayan her bir vatandaşımız arama kurtarma eğitimi almış olması gerekiyor.

İlk yardım eğitimi ne denli önemliyse, arama kurtarma eğitimleri de özellikle ilimizde yaygınlaşmalı teşvik edilmeli, farkındalık çalışmaları ile her bir birey bu alanda uzman olmalı.

Eğitim, eğitim, eğitim…

*İlimizde sarsıntıya duyarlı tüm ilçelerimizde duyulacak hassas siren sistemi kurulmalı.

Deprem anında saniyeler çok önemli!

Gece yarısı meydana gelen depremlerde bu siren sesi ile uyanmalı önlemimizi almalıyız.

Ya bunlar benim cahil aklımla düşüne bildiklerim.

Bu işin uzmanları olarak, oturun konuşun artık lütfen faaliyete geçin bakın İstanbul depremi kapıda.

Bunu bilmek için müneccim olmaya gerek yok.

Depremden sonra depremi konuşmak görüyoruz ki kar etmiyor.

Olmadan önce konuşalım, önlem alalım…

Rabbim tekrarını yaşatmasın.

Deprem fobisi olan nesil olarak, endişe ediyoruz...

Çocukluk kabusumuz 99 depremi korkusuyla büyüdük.

Bu gerçek kaçınılmaz.

En azından, alacağımız eğitim ve önlemlerle hayatta  tutunmayı bilelim.. 

YAZARIN DİĞER YAZILARI

Yazarın tüm yazıları
sedat menteş
Kocaeli Beyaz Eşya Servisi
Toyota
Gönül Otomotiv
X