Mesut Şahin'in kaleminden... Hürriyet'in amacı Büyükakın’ın muhatabı haline gelmek

29 Nisan 2024 15:04
......

31 Mart seçimlerini geride bıraktık.

Yeni dönem, İzmit’i daima ileri götürecek günleri de beraberinde getirir inşallah derken, umudumuzu çabuk yitirdik.

Malum yerinde sayan, üzerine koyamayan, farklı projeleri göremediğimiz bir dönem geçirdik.

İzmit’in gündemi çöp ve ot sorunundan öteye geçemedi.

İzmit’te ‘güçlü başkan, güçlü meclis’ sloganı sadece İzmit Belediyesi’nin batışını hızlandırmaya yarayacak gibi gözüküyor.

Kavga ve kaos ortamı bitmediğine göre, sadece kaynakların hesapsız ve plansızca kullanılmasına yarayacak gibi gözüküyor.

Hürriyet yeni dönemde İzmit meclisinde kavga edecek birini bulamayınca, Büyükşehir belediyesine şimdiden sarmaya başlayarak politikasını da belirlemişe benziyor.

Demek ki, sorun meclis çoğunluğunun AK Parti’de olmasında değilmiş.

Öyleyse sorun kim?

Gelin beraberce değerlendirelim…

Hürriyet seçim gecesi adeta kendi partisine bile gözdağı vererek, hedefinin Büyükşehir olduğunu açıklamıştı.

Kendi kendini 5 yıl öncesinden, Büyükşehir adayı ilan ediverdi.

Kimse bu duruma ses dahi çıkaramadı.

Çıkaramaz da zaten…

Peki rakibi kim?

Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın.

Büyükakın’ın bu kentte siyaset üstü bir bağı söz konusu.

Vatandaşın nazarında notu yüksek.

Haliyle, Hürriyet İzmit Belediyesi’nde şahit olduğumuz o kavga ve kaos ortamını görevi itibarıyla Büyükşehir meclisine taşıyacak.

Neden?

Büyükakın’ın kalitesini aşağıya çekmeyi ve kendisi ile eşitlemeyi deneyecek.

Uzlaşı diyecek ama ilk atışmaları ve tahrikleri kendisi başlatacak.

Büyükakın’ın kalitesini ucuz siyasi kavgalar ile yıpratmaya çalışacak.

Büyükşehir meclisinde, grup başkanlığı görevi zırhına da bürünerek, geçtiğimiz dönem İzmit Meclisi’nde yaşanılan o gerginlikleri, kavgaları, Büyükşehir meclisine taşıyacak.

Nerden bu kanıya vardım?

İzmit’te kavga dolu günlerin bitmesini umarken, Hürriyet ilk kavgasını Büyükşehir ile başlatarak niyetini açıkça ortaya koydu.

Olayı hatırlayalım.

İzmit Belediyesi kendisinin değil!

Şehir Hastanesi sorumluluğunda olan alana, Şehir Hastanesi Yönetiminin daveti ile vatandaşların ulaşım kolaylığını sağlayacak kapı düzenlemesini yapmak üzere gitmiş olan Büyükehir ekiplerinin yolunu kesmek suretiyle çalışmalarına izin vermedi.

İzmit Belediyesi ekipleri araçlarını Hürriyet’in talimatıyla geceden çalışma yapılacak alana yolu kapatacak şekilde çekti.

Sabah çalışma yapmak için bölgeye giden Büyükşehir ekipleri karşılaştıkları manzara karşısında adeta şok oldu.

İzmit Belediyesi Fen İşleri Müdürü İş Makinasının önüne dikilerek, saçma bir direniş gösterdi.

Gerilen ortam sonrası yaşanılanlar malumunuz…

Daha olayların ilk başlangıcında peşine taktığı kalabalıkla bölgeye giderek kamuoyuna’ Meclis üyesi İbrahim Efe’nin talimatıyla işçilerimiz darp edildi’ diyerek açıklama yaptı.

Neye dayanarak bu kanıya vardı?

Elinde bir delil ispat var mıydı?

Hürriyet için pekte önemi yok aslında...

İbrahim Efe’nin de olduğu ortamda, adamın yüzüne bakarken kameralar karşısında adamı suçlu ilan ederek fitili ateşledi.

İbrahim Efe’yi açık hedef haline getirdi.

Kendi suçunu kapatmak için, bir suçlu bulması gerekiyordu ve buldu.

Efe’yi kamuoyunun önüne attı.

Yaşanılan gerginlik sonrası bölgeye gelen Büyükşehir Genel Sekreteri Hasan Aydınlık ile Hürriyet kameraların önünde canlı canlı konuyu görüştüler.

Olay günü Hürriyet ile Aydınlık arasında geçen diyalog bizlere aslında neyin ne olduğunu çok açık gösterdi.

Görüntülerde Hasan Aydınlık, devlet adamlığı terbiyesi ile gayet nezaket çerçevesinde Büyükşehir Belediyesi’ni temsilen durumu açıklığa kavuşturmaya çalışırken Hürriyet, karşısında olan kişiye tepeden bakarak, küçümser ve alaycı tavırlar sergiliyor, konuşmasını sürekli kesiyor, sinir bozucu bir şekilde ciddiyetten uzak gülümsemeleri ile tahrik ediyor, tehdit dili kullanarak, nezaketsiz tavırlar sergiliyordu.

Anlayacağınız profesyonel bir şekilde kışkırtıcı hamlelerle rakibini kendi seviyesine çekmek istiyordu.

Bu tahrik, Aydınlık’a işlemedi ama çevresindeki yandaşlarına işledi.

Tahrikler sonucu, Büyükşehir Genel Sekreteri Aydınlık’a fiziki olarak saldırılmaya kalkıldı.

O şahıs orada Hasan Aydınlık’a vursaydı sizce ne olur du?

Varın siz düşünün.

Bakın olayı siyasi boyutu ile düşünmeyin.

Sonu ve sonucu ne olursa olsun, amaç belli …

İbrahim Efe ve Hasan Aydınlık’a el kaldıran o şahıslar o duruma nasıl getirildi, neden geldi kimse bu kısmı sorgulamadı.

Bakın insanlar cinnet hailinde canına kıyıyor.

Cinayet işliyor…

İbrahim Efe’yi bu cinnet haline sokan kim?

Bir insan ne yaptığını hatırlamıyorsa ‘ben görüntülerden izledim ne olduğunu ‘ diyorsa varın gerisini siz düşünün.

Yaşanılan da tuzu biberi oldu.

Yani kör istedi bir göz, Allah verdi ona iki göz.

Hürriyet kamuoyunu da arkasına alarak amacına ulaştı.

İş koplo teoresi kurmaya kalsın üretirde üretirsiniz.

İzmit Belediyesi araçlarını yolu kapatacak şekilde yolun ortasına çekin talimatını veren kişiyle İzmit Belediyesi Müdürüne iş makinasının önüne yat talimatı veren kişi,  işlerin birbirine girebileceği ihtimalini sizce düşünmemiş olabilir mi?

Ne gariptir ki! Yaşanılan bu olaylara sebebiyet veren kişiyle, hukuki süreç başlatacağız diyen kişi de aynı kişi.

Üstelik bu kişi, bir hukukçu…

Bence olamaz.

Maksat Büyükşehir’i kendisi ile kavga eden hale düşürmekti.

Buradan da Büyükakın’ın muhatabı haline gelmek.

Ne kadar haklı olduğumu önümüzdeki süreçte Büyükşehir meclislerinde göreceksiniz.

*****

Peki bunu sadece AK Partili veya kendine muhalefet olan partiye mi yapıyor?

Elbette hayır!

Seçim öncesi meclis üyesi listesi belirleme sürecinde kendi parti teşkilatına karşı sergilediği tavır sizce farksız mıydı?


O sürece geri dönmek gerekirse aynı şeyleri görmemiz mümkün olacak.

İlk önce ‘karışmayacağım’ dedi, ardından açıklanan listeyi kabul etmedi, istifa ettiğini açıklayarak kendi teşkilatını kamuoyuna adeta rezil etti.

Yetmedi İlçe Başkanını CHP Genel Merkezi’ne şikâyet etti.


İstifada kararlı olduğunu açıklayarak, ilçe başkanının görevden alınmasını istedi.

Liste başında kendine yer bulan İzmit’in çocuğu Emre Andız, Hürriyet’in tepkisi sonrası resmen el çektirildi.

Ne milletvekillerini tanıdı, ne de il başkanını…

CHP Örgütü kendini açıklama bile açıklayamadı.

Fırsat vermedi, dinlemedi..

Adeta kendi örgütünü linç etti.

Başka bir olay…

Geçmişte dostu olan gazeteci bir büyüğümüz ile arası açılıyor, ardından o gazeteyi yaptığı haberlerden dolayı yandaşlarına linç ettiriyor, seçim sürecinde ise hiçbir şey olmamış gibi o büyüğümüze yakın olan isimleri de yanına alarak ziyaret gerçekleştiriyor.

Karı ve kocayı müdür olarak belirliyor yetmiyor bunun haber değeri olduğunu bildiği halde, ön alarak basına el altında sopa gösteriyor.

Başarılı da oluyor.


Kıyak görevlendirmeyi haber yapan gazete sayısı iki veya üçü geçmiyor haliyle konu gündeme gelmiyor.

Yaşamak için hem öldürür, hem de yaşatırım politikası bakalım nereye kadar götürecek.

Bu kent bu tarz siyasete alışık değil.


Bu sebeple ne kendi partisi içerisinde, ne de kendisine muhalefet olan partilerin içerisinde bu denli çirkin siyaset kimse ortaya koyamıyor.

Sonuç olarak, insanların uğraşmak istememesi sebebiyle algısal olarak kazanıyor.

Tehdit ve baskı ile çevresine saldığı korkudan beslenen şahıs, bunu artık bir huy haline getirdi.

Bu kötü huy kadınlığının verdiği özgürlük ile de birleşince onu başarılı kılıyor.

Kavga, kaos, gerilim ve sonucunda olayları mağdur havasına sokması kısa süreliğine de olsa ona kazandırıyor.

CHP Kocaeli örgütü bile neyle karşı karşıya olduğunun yeni farkına varmaya başladı.

İl Başkanı, milletvekilleri, ilçe başkanı resmen biat etmek zorunda kaldı.

Hürriyet'in, olaylara iyi niyetten bakma penceresi tamamıyla kapalı.

Hülasa; kıra kıra, döke döke, insanların itibarlarını ayaklar altına sere sere yürüyor…

Arkasında ah aldığı kişi sayısı gün geçtikçe artıyor.

Bugün susanlar, içine konuşmayı bıraktığında işte o zaman kıyamet kopacak.

Etrafında kimse kalmayacak.

İzmitliler bu senaryoları ezberlediğinde, yüzdeki maske düştüğünde, erimeye başlayacak.

Ve öyle bir kaybedecek ki!

İnsanlar gördüğünde yolunu değiştirecek.

Bizler hep bu kentte yaşıyoruz ve yaşamaya da devam edeceğiz.


Gün ola harman ola…

YAZARIN DİĞER YAZILARI

Yazarın tüm yazıları
sedat menteş
Kocaeli Beyaz Eşya Servisi
Toyota
Gönül Otomotiv
X